23 Ağustos 2017 Çarşamba

Öğrenci-Sınıf-Uyku Üçgeni


Öğrenci-Sınıf-Uyku Üçgeni
Meslek liselerinin en büyük sorunlarından biri de öğrencilerin derste uyumasıdır. Hatta yakın zamanda haberlerde duymuşsunuzdur.35 yıllık Tarih öğretmeni derse girdiğinde tüm öğrencilerin        ( biri hariç ) uyuduğunu görünce emekli olmaya karar vermişti.  

“Uykusuzluk ve/veya yorgunluk halinde son bir enerjiyle sıraya yüzüstü yatan öğrencinin yaptığı eylem”  derste uyumanın en güzel tanımı bu olsa gerek.

Öğrenci gözüyle derste uyumanın kısaca açılımına bakalım. “ Bu eylem sırasında, kollarla yüz mümkün olduğunca kamufle edilmeye çalışılır ki başkaları uyurken yüzünüzü görmesin. Her ne kadar sınıfta uyuyan birinin görüntüsünün çok hoş olmadığı bilinse de, bilinçsiz uyku modunun etkisiyle yüzün alabileceği olası abuk sabuk haller paranoya yaratır. Önce bir iki kısa deneme yapılarak hoca yoklanır. Eğer onun da içi geçmişse zaten uyumanızı umursamayacaktır.  Eğer olur da siz uyumakta iken adınızı söyler ya da "ne uyuyorsun çocuğuum?" falan derse sakın ola ki hemen irkilip "pardon hocam" demeyin. Duymuyormuş gibi yapıp, birileri sizi dürtene kadar kıpırdamayın. Bu durumda size acıyan hoca, fazla üstünüze gitmeyecektir... Vah ki vah

Gün yeni başlamıştır, göz kapakların düşmeye, kalp atışların yavaşlamaya başlar.
Bedenin bir eğlence merkezi çıkışı, acımasızca dövülmüş bir kimsesizinki kadar bitkin ve darmadağındır. Boynun yavaşça öne düşer, göz kapakların titrer, başını kaldırırsın. Göz kapaklarını açarsın, gözlerin kayar. Sonra tekrar, boynun gün ışıyana kadar içmiş bir sarhoşun bedeni kadar yavaş, düzensiz bir hareketle öne düşer. Gün, henüz başlamaktadır ve sen sıranın üzerinde sessizce uyuyorsundur. Beş dakika sürecek de olsa refaha ermişsindir. Elmacık kemiğinden tüm vücuduna yayılır mutluluk. Bir çığlıkla kabusa dönebilecek olsa da bu uyku, beynin ne kadar uyuşmuşsa, o kadar iyidir. Ve bir sesle uyanırsın. Oğluuuuummmm!
          
             Öğrenci derste neden uyur?
  
 Çünkü gece uyumamıştır, ders ilgisini çekmiyordur, alışkanlık haline gelmiştir. Enerjik değildir. Öğretmen sıkıcı ders anlatıyordur…

Her ne olursa olsun, anne-babaların çocuklarının uyku sağlığına en azından beslenmeleri ve genel sağlıkları kadar özen göstermeleri gerekir.

Yapılan bir araştırmada bir hafta boyunca öğrencilerin beyin aktiviteleri incelenmiş ve sonuçta aşağıdaki grafik ortaya çıkmış:



“ Öğrencilerin beyin aktivitelerinin,  derste oldukları süre boyunca neredeyse düz çizgilerle devam etmesi, üstelik uyku esnasında sınıfta olduğundan daha fazla aktivite gösteriyor olmaları uyuyan öğrencilere bakış açınızı eminim ki değiştirecektir.”

Kısaca uyuyan öğrencinin beyni sınıfta pasif durumdaki öğrencinin beyninden daha hareketli ve üretkendir. Öğretim ortamında öğrencilerin derse katılımını sağlarsak beyin aktivitelerini hareketlendirmiş oluruz.

Aslında beyin uyku sırasında dinlenmez. Daha çok dışarıdan değil, vücuttan ve kendi içinden kaynaklanan verileri işler. Uyanıkken olduğundan çok çalışır.( Pasif öğrenciler için )  
         
         “ Okul başarısında sağlıklı uykunun etkisi araştırmalarla da test edilip onaylandı. Yapılan araştırmalar düzenli uyuyan öğrencilerin iyi uyumayanlara oranla daha iyi not aldıklarını ortaya çıkardı.”
Peki, öğrencilerimizin derste zihinsel meşguliyetlerini artırmak için neler yapıyoruz?

Düz anlatım, halen en çok kullanılan öğretim yöntemi olmaya devam ediyor. Bazı öğrenciler bu yöntemle, özellikle öğretmen dersi çok iyi anlatırsa, çok şey öğrenebilir. Ancak, bu yöntemin en önemli sorunu öğrencilerin pasif olması ve de uykuya meyil etmeleri. Hiç unutmam bir gün bir arkadaşım gözleri açık uyuyan bir öğrenciden bahsetmişti. Düz anlatımı ne kadar kısa tutarsak o kadar iyi olur.

Bu yüzden derslerimizde görsel ve işitsel materyal kullanmalıyız. Soru sormalarını isteyerek öğrencileri cesaretlendirmeliyiz. Konu tartışmalarını teşvik etmeliyiz. Bir ders öncesinde, sonrasında veya ders sırasında öğrencilerden bir soru, fikir veya görüşe yazılı olarak tepkide bulunmalarını isteyebiliriz. Cümle tamamlama çalışması yaptırılabilir. ‘… Öğrendim’ ve ‘…Merak ediyorum’ ifadelerini kullanmalarını isteyebiliriz.

Ya da yılların tecrübesine sahip bir idarecinin dediği gibi: Uyuyan öğrenci derste uyandırılır. Elini ve yüzünü yıkaması sağlanır. Velisi aranarak durum bildirilir. Bir sağlık sorunu olup olmadığı sorularak veli okula davet edilir ve aynı durum yaşandıkça veliyi okula çağırma etkinliği tekrarlanır. Bu durumu gören öğrenci uyuma eyleminden vazgeçer. Bu yöntemi hiç sıkılmadan bir dönem boyunca denedim.

Ne mi oldu?

Ne öğrenci uyumaktan vazgeçti ne veli okula gelip gitmekten. Ben uyguladığım yöntem ve tekniklerden vazgeçerek yeni öğretim yöntem ve tekniklerini uygulamaya başladım ve ikinci dönem öğrencileri daha aktif hale getirdim. Onlar aktif öğrenci oldu ben ise öğrenen ve öğreten öğretmen oldum. Ve öğrenmeye –öğretmeye devam ediyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

POPÜLER YAYINLAR