16 Haziran 2022 Perşembe

PANDEMİ DÖNEMİNDE TÜRK HİKAYECİLİĞİ


 

PANDEMİ DÖNEMİNDE TÜRK HİKAYECİLİĞİ

         Geçmişte birçok salgınla karşılaşan insanoğlu ilk defa salgınla ilgili gelişmeleri anlık takip etmiş ve salgının bilim ve teknoloji sayesinde nasıl geniş bir alana yayıldığını şaşkınlıkla izlemiştir. Hızlıca alışkanlıklarımız değişmiş, toplumsal kurallar pandemiye göre yeniden şekillendirilmiştir.

          Edebiyatın geçen bir yılının derli toplu bir hafıza defteridir öyküler ve öykü yıllıkları.Pandemi dönemi Türk hikayeciliğini hızlıca gözden geçirdiğimizde işte elimizde kalanlar:

           2019 yılında 193, 2020’de 225,2021’ de ise 276 hikaye kitabı ülkemizde yayınlanmıştır. Yayınevlerinin internet sayfaları, dergilerdeki kitap tanıtımı ve inceleme sayfaları , kitap satış siteleri verileri , gazete ve kitap ekleri , kitabevleri ve sosyal medyadan elde edilen veriler ışığında bu bilgiler ortaya konulmuştur.

Din, medeniyet, kültür, tassavvuf, tıp, ruh ,tabiat konuları pandemi süreci hikayelerinde ön plana çıkmıştır. Maske, mesafe, temizlik, aşı vb. kavramlar hikayelerde kendine yer bulmuştur. “COVİD-19 Öyküleri” adı altında öykü yarışması açılmış ve 195 öykü yazarı yarışmaya katılmıştır.

           Yeryüzünde anlatılmadık bir şey bırakmayan insanoğlu, anlatım tarzını farklılaştırarak diğer yazarlardan farklılığını ortaya koymaya başlamıştır son yüzyılda. Pandemi sebebiyle yeni konu ve kavramlar bir tohum gibi yeşermiştir. Hikayeciler tarafından özenle ele alınmış, ince ince işlenmiştir. Hikayelerin kurguları,  hayatlarımıza tutulan aynalar gibi tanıdık geliyor ve hepsinden önemlisi kahramanlar da işlenen temalar gibi tanıdık.

            Yer yer şiirsel bir dili yakalayan hikayeler hareketli bir yapıya bürünerek okurun zihnini yormamıştır. Şiirde istenen az sözle çok şey söyleme becerisi bu dönem hikayelerine yansımıştır. Şiirsel anlatımdaki eserler öyküyle deneme arasında zaman zaman sıkışmıştır.

            Bu dönemin hikayeleri modern insanın görmek istemediği gerçek hayatın ve güncel olayların izdüşümü gibi karşımıza çıkıyor. Psikolojik derinlik göze batmaktadır. Kısa yazılar olarak algılanan öykülerdeki duygusal derinlik zaman zaman okuru yoruyor.

             Pandemi üzerinden yoğun bir medeniyet çözümlemesine girişen hikayeler, okurunu da bu sorumlu bilince davet etmektedir. Çağrışım ve yoğunluk satır aralarından yükseliyor.Hikayelerin büyük bir kısmının mekan içlerinde geçen bölümlerinde mekan ve kişiler bir bütünlük arz etmektedir.Her kesimden insan türlü halleriyle anlatılmıştır. Kurgu, konu ve karakter çeşitliliği oldukça zengin .Hikayelerin geneli kurgulanmış gibi değil de yaşanmış kadar doğal bir özellik taşıyor. Pandeminin etkisi olsa gerek…

            Dikkatimi çeken diğer bir unsur da hikayelerde yer alan şiddet olgusudur. Toplumun kanayan yarası olmaya devam etmektedir.Zaman zaman hikaye içinde hikaye anlatan kahramanlar varlıklarını hissettirmektedir.

            Genel olarak hikayeler Anadolu’dan kırsal ve kent yaşamından kesitlerinden oluşmaktadır.

         Hikaye kitaplarının isim seçim sürecini incelediğimizde  ya kitaptaki bir hikayenin ismi seçilmiş ya da hikayelerin derinliğinde yer alan bir duygudan hikaye kitabı ismini almıştır.

          Ayrıca çocuklarımızın bu süreçte yazdığı hikayeleri de unutmamak lazım. ”Korona Kralı” ile savaşıp “Eba Dede” ile konuşup hikayeler yazdılar. Sabunlu su fışkırtıp kolonyalı kılıçlarla savaştılar.Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 50’den fazla kuruluyla birlikte, çocukların Covid-19’u anlayabilmesi ve kabullenebilmesi için Türkçenin de aralarında bulunduğu 33’ten fazla dilde kitap hazırlamıştır.

           Tüm insanlık birlikte mücadele ederken, bizi duygularındıran, düşündüren ve hayata yeni bir bakış açısı yaratan hikayeler yazıldı bu süreçte.

          Geçtiğimiz hastalıklı , kaygılı ve en acısı da kayıplı yıllarda, hikayelerle ruhumuza hatta bedenimize şifa bulabileceğimiz bir süreç yaşadık hikaye severler olarak.

          İnsanlık bu süreçte bütün bedeni ve ruhunu tekrar tekrar yıkadı. Pandeminin, koronanın ve karantinanın kırkını çıkaran öyküler yazılmaya başlandı şimdi.Bir tane de ben yazıyorum.Parmaklarımın sayesi klavyede dolaşırken maskenin ağırlı nefesimi kesiyor…

         Sağlıklı,mutlu ve huzurlu bir hayat diliyorum.Sevgi ve saygıyla kalınız.


POPÜLER YAYINLAR