30 Ağustos 2017 Çarşamba

2017 2018 Eğitim ve Öğretim Yılı 9.Sınıflar Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 1.Dönem Günlük Planları

 
 
2017 2018 Eğitim ve Öğretim Yılı 9.Sınıflar Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 1.Dönem Günlük Planları
Diğer sınıfların günlük planlarını Edebiyat öğretmenleri facebook grubu ve edebiyat öğretmenleri sitelerinden indirebilirsiniz. Teşekkür etmeyenin Kurban Bayramı'nda kaşığı kırılsın.
 
 
 
 


























23 Ağustos 2017 Çarşamba

Öğrenci-Sınıf-Uyku Üçgeni


Öğrenci-Sınıf-Uyku Üçgeni
Meslek liselerinin en büyük sorunlarından biri de öğrencilerin derste uyumasıdır. Hatta yakın zamanda haberlerde duymuşsunuzdur.35 yıllık Tarih öğretmeni derse girdiğinde tüm öğrencilerin        ( biri hariç ) uyuduğunu görünce emekli olmaya karar vermişti.  

“Uykusuzluk ve/veya yorgunluk halinde son bir enerjiyle sıraya yüzüstü yatan öğrencinin yaptığı eylem”  derste uyumanın en güzel tanımı bu olsa gerek.

Öğrenci gözüyle derste uyumanın kısaca açılımına bakalım. “ Bu eylem sırasında, kollarla yüz mümkün olduğunca kamufle edilmeye çalışılır ki başkaları uyurken yüzünüzü görmesin. Her ne kadar sınıfta uyuyan birinin görüntüsünün çok hoş olmadığı bilinse de, bilinçsiz uyku modunun etkisiyle yüzün alabileceği olası abuk sabuk haller paranoya yaratır. Önce bir iki kısa deneme yapılarak hoca yoklanır. Eğer onun da içi geçmişse zaten uyumanızı umursamayacaktır.  Eğer olur da siz uyumakta iken adınızı söyler ya da "ne uyuyorsun çocuğuum?" falan derse sakın ola ki hemen irkilip "pardon hocam" demeyin. Duymuyormuş gibi yapıp, birileri sizi dürtene kadar kıpırdamayın. Bu durumda size acıyan hoca, fazla üstünüze gitmeyecektir... Vah ki vah

Gün yeni başlamıştır, göz kapakların düşmeye, kalp atışların yavaşlamaya başlar.
Bedenin bir eğlence merkezi çıkışı, acımasızca dövülmüş bir kimsesizinki kadar bitkin ve darmadağındır. Boynun yavaşça öne düşer, göz kapakların titrer, başını kaldırırsın. Göz kapaklarını açarsın, gözlerin kayar. Sonra tekrar, boynun gün ışıyana kadar içmiş bir sarhoşun bedeni kadar yavaş, düzensiz bir hareketle öne düşer. Gün, henüz başlamaktadır ve sen sıranın üzerinde sessizce uyuyorsundur. Beş dakika sürecek de olsa refaha ermişsindir. Elmacık kemiğinden tüm vücuduna yayılır mutluluk. Bir çığlıkla kabusa dönebilecek olsa da bu uyku, beynin ne kadar uyuşmuşsa, o kadar iyidir. Ve bir sesle uyanırsın. Oğluuuuummmm!
          
             Öğrenci derste neden uyur?
  
 Çünkü gece uyumamıştır, ders ilgisini çekmiyordur, alışkanlık haline gelmiştir. Enerjik değildir. Öğretmen sıkıcı ders anlatıyordur…

Her ne olursa olsun, anne-babaların çocuklarının uyku sağlığına en azından beslenmeleri ve genel sağlıkları kadar özen göstermeleri gerekir.

Yapılan bir araştırmada bir hafta boyunca öğrencilerin beyin aktiviteleri incelenmiş ve sonuçta aşağıdaki grafik ortaya çıkmış:



“ Öğrencilerin beyin aktivitelerinin,  derste oldukları süre boyunca neredeyse düz çizgilerle devam etmesi, üstelik uyku esnasında sınıfta olduğundan daha fazla aktivite gösteriyor olmaları uyuyan öğrencilere bakış açınızı eminim ki değiştirecektir.”

Kısaca uyuyan öğrencinin beyni sınıfta pasif durumdaki öğrencinin beyninden daha hareketli ve üretkendir. Öğretim ortamında öğrencilerin derse katılımını sağlarsak beyin aktivitelerini hareketlendirmiş oluruz.

Aslında beyin uyku sırasında dinlenmez. Daha çok dışarıdan değil, vücuttan ve kendi içinden kaynaklanan verileri işler. Uyanıkken olduğundan çok çalışır.( Pasif öğrenciler için )  
         
         “ Okul başarısında sağlıklı uykunun etkisi araştırmalarla da test edilip onaylandı. Yapılan araştırmalar düzenli uyuyan öğrencilerin iyi uyumayanlara oranla daha iyi not aldıklarını ortaya çıkardı.”
Peki, öğrencilerimizin derste zihinsel meşguliyetlerini artırmak için neler yapıyoruz?

Düz anlatım, halen en çok kullanılan öğretim yöntemi olmaya devam ediyor. Bazı öğrenciler bu yöntemle, özellikle öğretmen dersi çok iyi anlatırsa, çok şey öğrenebilir. Ancak, bu yöntemin en önemli sorunu öğrencilerin pasif olması ve de uykuya meyil etmeleri. Hiç unutmam bir gün bir arkadaşım gözleri açık uyuyan bir öğrenciden bahsetmişti. Düz anlatımı ne kadar kısa tutarsak o kadar iyi olur.

Bu yüzden derslerimizde görsel ve işitsel materyal kullanmalıyız. Soru sormalarını isteyerek öğrencileri cesaretlendirmeliyiz. Konu tartışmalarını teşvik etmeliyiz. Bir ders öncesinde, sonrasında veya ders sırasında öğrencilerden bir soru, fikir veya görüşe yazılı olarak tepkide bulunmalarını isteyebiliriz. Cümle tamamlama çalışması yaptırılabilir. ‘… Öğrendim’ ve ‘…Merak ediyorum’ ifadelerini kullanmalarını isteyebiliriz.

Ya da yılların tecrübesine sahip bir idarecinin dediği gibi: Uyuyan öğrenci derste uyandırılır. Elini ve yüzünü yıkaması sağlanır. Velisi aranarak durum bildirilir. Bir sağlık sorunu olup olmadığı sorularak veli okula davet edilir ve aynı durum yaşandıkça veliyi okula çağırma etkinliği tekrarlanır. Bu durumu gören öğrenci uyuma eyleminden vazgeçer. Bu yöntemi hiç sıkılmadan bir dönem boyunca denedim.

Ne mi oldu?

Ne öğrenci uyumaktan vazgeçti ne veli okula gelip gitmekten. Ben uyguladığım yöntem ve tekniklerden vazgeçerek yeni öğretim yöntem ve tekniklerini uygulamaya başladım ve ikinci dönem öğrencileri daha aktif hale getirdim. Onlar aktif öğrenci oldu ben ise öğrenen ve öğreten öğretmen oldum. Ve öğrenmeye –öğretmeye devam ediyoruz.


19 Ağustos 2017 Cumartesi

Türk dili ve edebiyatı dersleri uygulama sınavı materyalleri 2017

ÖN SÖZ
Türk dili ve edebiyatı dersleri uygulama sınavında öğrencilerin okuma, dinleme, yazma ve konuşma becerilerindeki yeterlikleri ölçülmektedir. 2017 Öğretim programında da bu beceri alanlarına yönelik kazanımlara ve etkinliklere bolca yer verilmiştir.
Türk dili ve edebiyatı derslerinin okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerileri sadece teorilerle öğretilecek bir etkinlik değildir. Bu becerilerin uygulaması ve etkinlikleri olmak zorundadır. Türk dili ve edebiyatı dersleri bilgilen ( dir ) me dersi olmaktan çok beceri edin( dir ) me dersi olmalıdır. Bu da bolca uygulama ve etkinlik gerektirir. Uygulamalar ve etkinlikler derse yönelik temel bir amaç taşımalı ve belirli bir plan dâhilinde olmalıdır. Hepsinden önemlisi de öğrenciler için zevkli ve eğlenceli olmalı ayrıca öğrenciler kendilerini bu etkinliğin en temel parçası gibi hissetmeli,  sınav kaygısını en az seviyede yaşamalılardır.
Öğrencilerin Türk dili ve edebiyatı derslerine bakış açılarını uygulama sınavları değiştirmelidir. Sıkıcı, yorucu, yıpratıcı, anlaşılması zor, zorunlu ders korkusu, konu fazlalığı vb. olumsuz eleştiriler alan dersimizi uygulama sınavları ile ilgi çekici, sevdirici, eğlenceli hale getirmeliyiz ki öğrenciler edebiyatı sevsinler ve okusunlar ki toplumun sevinci ile sevinebilsinler, dertleriyle dertleşebilsinler.
Okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerini okumanın, yazmanın, konuşmanın ve dinlemenin eğlencesi; yazmaca, okumaca, konuşmaca ve dinlemece diye ifade eden edebiyat Üstadları eğlendirip bilgilendirmeyi amaçlayan “-maca” ekini; yaz-,oku-,dinle-,konuş- becerileriyle birleştirerek öğrencilerin hem öğrenmelerini hem de eğlenmelerini amaçlamışlardır.
Bizler de uygulama sınavlarını eğlenceli hale getirmeliyiz. Bu çalışmada uygulama sınavlarına yönelik değişik ve çeşitli uygulama örnekleri bulacaksınız. Bu çalışma çeşitli kaynaklardan derlenmiştir.
Türk dili ve edebiyatı derslerindeki uygulama sınavı ( şekli,süresi,içeriği ,…)   Bakanlığımız tarafından sınırlandırılmamış Türk dili ve edebiyatı zümresine bırakılmıştır. Bazı meslektaşlarım uygulama sınavının yorucu ve zaman alıcı olduğu düşüncesiyle kaldırılması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca yine bazı meslektaşlarımız tarafından sadece yazma becerisine yönelik uygulama sınavı olması gerektiği savunulmuştur. Bana göre ise 2017 Öğretim programı dört beceri alanına yönelik çok fazla uygulama çalışması sunmuştur. ( Hikâye, fabl, masal, şiir yazma çalışması, roman tamamlama, hazırlıklı ve hazırlıksız konuşma, şiir sunusu, dilekçe, tutanak ve mektup yazma, sözlük çalışması, kitap okuma…)  Yıllık planları hazırlarken gördüm ki bu beceri alanlarına yönelik rahat bir şekilde planlama yapılabiliyor.  Ayrıca uygulama sınavının süresi ve zamanı Türk dili ve edebiyatı zümresine bırakıldığı için bir dönemde bir uygulama sınavı ( dört beceri alanına yönelik ) rahatlıkla yapılabilir.

Sonuç olarak, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğindeki Türk dili ve edebiyatı derslerine yönelik uygulama sınavı ifadesi olduğu sürece bizler bu sınavı yapmak zorundayız. Eğer bu ifade yönetmelikten çıkarılırsa uygulama sınavı kaldırılmış olur. Uygulama sınavlarını eğlenceli hale getirelim…Evrakların tamamına Eba,edebiyatöğretmenleri sitelerinden ulaşabilirsiniz.

8 Ağustos 2017 Salı

Türk Dili ve Edebiyatı Müfredatında dil yanlışlıkları


" MEB’in “Orta Öğretim Türk Dili ve Edebiyatı Dersi” programını inceledim. İyi niyetle hazırlanmış; ama bazı hatalar mevcut. Evvelâ, müfredatın dili kekeme ve soğuk! Çoğu çağrışım uyandırmayan, kimileri yanlış fiillerden türetilmiş birçok terim; “bilişsel, duyuşsal, gelişimsel, kazanım, etkileşimli tahta, deneyimsel, yeterlilik, uzamsal beceri vs.” Kanaatimce, Türk Dili ve Edebiyatı dersinin programı, nezih, akıcı, rahat, anlaşılır bir dille yazılmalı, hazırlayanlar, Türkçenin inceliklerine vâkıf, sağlam/olgun bir edebî zevke ve kültüre sahip olmalı… Ama ne yazık ki, müfredatta birtakım “dil yanlışları” var! Örneğin;

1- “…öğrencilerin öğrendiklerini çeşitli hayat durumlarında…” (s. 5). Doğrusu; “hayatın çeşitli durumlarında…”

2- yapılandırılmalıdıryapılandırılmaz”. Doğrusu; “etkinlik ve çalışmalar yapılmalıdır.”

3- “hayat boyu araştıran ve öğrenen olmalarına…” (s. 5). Doğrusu;   “hayat boyu araştıran ve öğrenen bireyler olmalarına…”

4- “öğrencilerin gelişimsel düzeyleriyleGelişimsel düzey” denmez, “gelişim düzeyi” denir…

5- “Ancak gerektiğinde öğretmenler öğrencilerin özgünlüklerini, sorun çözme ve araştırma becerilerini kullanmalarını gerektirecek zorlayıcı görevler yapılandırmalıdırlar.” (s. 6). Bu cümleyi düzeltemiyorum; “gerektiğindeyapılandırma” sebebiyle müessesemiz kapalıdır!..

6- “Değerlendirme çalışmaları, farklı öğrenci yetenek ve beceri düzeyleri(…) göz önünde bulundurularak hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.” (s. 9). Doğrusu; “öğrencilerin yetenek ve beceri düzeylerinin farklılıkları” olmalı.

7- “Yazılı sınavlarda kullanılacakmadde türleri…” (s. 9). Yazılı sınavlarda kullanılacak “elementler” konusuna vâkıf değilim!..

8- “4. Dil becerilerini olumlu ve sosyal olarak sorumlu/sağduyulu şekildekullanma” (s. 11) Dil becerilerini “sosyal olarak kullanma” ne demek?..

9- “…hangi günlük hayat durumlarındakullanabileceklerine…” (s. 9). Doğrusu; “günlük hayatın hangi durumlarında kullanabileceklerine…”

10- deneyimsel öğrenmeyeuygundur.” (s. 15). “Deneyerek öğrenmeye” olmalı.

11- “Dinleme, okuma, yazma vekonuşma stratejilerini doğru ve uygun şekilde kullanarak…” (s. 17) Bu “stratejiler”e de vâkıf değilim; bir bilenden öğrenmek isterim!..

12- ” (s. 18). Yeni bir “test” türü olsa gerek!..

Örnek çok!.. Müfredattaki “dil” yanlışlarından “edebiyat”ın asıl meselelerine gelemedik. Onlar da gelecek haftaya!.."


POPÜLER YAYINLAR